Bir hikâyesi, tarihte bir yeri, bir önemi, bir bedeli ve yazanları vardır. Yoktan var olmak, özgür ve bağımsız olmak, kurtuluş için milleti millet yapan, ilerleten ve yükselten kuvvetler vardır!

 

O kuvvet; yedi düvel, para ve güç değildi!

Büyük Zafer’in sırrı, zeka, yürek ve imandı!

Bedeli, kanla satın alınmış bir hazineydi!

 

22 Ekim 1922 (800 gazete adına) American UP (United Press) muhabiri Edward King’e verdiği röportajda cumhuriyeti ilan edeceğimizi tüm dünyaya ilk kez müjdelemişti! Milli kurtuluşu kazanmanın gururu ile meydan okumaydı.

"Amerika, Avrupa ve bütün medeniyet dünyası bilmelidir ki, Türkiye halkı her medeni ve yetenekli millet gibi kayıtsız şartsız özgür ve bağımsız yaşamaya karar vermiştir."

Cumhuriyetin makarr-ı idaresi, yani Türkiye’nin ve hükümetin başkenti Ankara oldu! 29 Ekim 1923, saat 20:30 Pazartesi! 101 pare top atışı, kesilen kurbanlar, okunan dualar, Kur’an-ı Kerim ve amin sesleri! İlan edilen Cumhuriyetin, ilk Cumhurbaşkanı, Ankara Milletvekili Gazi Mustafa Kemal!

 

"Bilakaydüşart hâkimiyet-i milleye"

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!

 

Peki ilan edilen Cumhuriyet nedir?

Milli iradedir. Bu irade ki hürriyetini ve hür düşüncesini ifade edebilmesidir! Cumhuriyet, temel ilke; Türk milletinin onurlu ve şerefli yaşaması, tam bağımsız ve özgür olmasıdır!

Bizleri bir millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan yapan değerlerimizi, birlik ve beraberliğimizi koruyarak, Türkiye Cumhuriyeti'mizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm gazi ve şehitlerimizin aziz hatıralarını rahmet ve minnet ile andığımız 29 Ekim Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun!